30 Mayıs 2008 Cuma

e-ticaret'e yeni başlayanlara tavsiyeler

Haliyle oldukça klasik bir sektör olan tekstilden, elektronik ticarete hızlı bir geçiş yaptığım için sık sık bu konu hakkında sorular alıyorum.

Genel bir gözlemim var ki halkımız hızlı bir şekilde internete ve uygulamalarına ilgi duyuyor ve kullanmak istiyor.

Bir kere bütün ticari firmalar artık bir web sitemiz olsun diyor, web sitesi epeydir yayında olanlar şu google'da nasıl görünürüz acaba diyor.

İnternete yaklaşmayı herkese tavsiye ediyorum, çünkü kendisi oldukça keyifli pratik ve sizi dünyaya açan bir araç.

Kişisel olarak aramalar yapın ister yazılı ister görsel (google.com), ansiklopedi kullanın (vikipedi). Sadece bu ikisi bile bence otomobil ve televizyondan sonra dünyayı en çok değiştirecek iki uygulama olmaya yeter. Bu iki uygulaması bile medeniyet için kesinlikle çok önemlidir.

Sonra kişisel olarak bir web sayfası (blog) açarsınız, yada ticari olarak bir web sayfası hazırlarsınız.

Bu gelişmeler sizi internetin içine hızla çekmeye yeter. Eğer yeteri kadar gelişmiş bir internet kullanıcısı haline gelirseniz. Artık ondan gelir elde etmek isteyebiliriniz. Bu durumda aklınıza ilk gelen internetten birşeyler alıp satmak olacaktır.

Ama sakın ha hemen karşınıza ilk çıkan yazılımcıya 5-10 bin dolar para verip bir satış sitesi kurmayı hedeflemeyin. En temel tavsiyem budur. En yanlış yol budur. İnternetten gelir elde etmenin bir sürü yolu var ve bunlar her geçen gün artmakta. Eğer siz orjinal bir fikir geliştirmediyseniz var olan olanakları kullanmayı deneyin.

Şimdi biraz internetten alıp satmaya yönelik tavsiyelerde bulunayım sonra da diğer gelir modelleri hakkında birşeyler ekleyeceğim.

Öncelikle dünayda ebay.com Türkiye'de gittigidiyor.com'un başarıyla uyguladığı bir model var. Bu sitelerde ürününüzü kolayca satış için listeleyebiliyorsunuz. Ve bu sitelerin bilinirliği ve teknik alt yapısı ürününüzün zahmetsizce arama motorlarında üst sıralarda listelenmesini sağlıyor. Ki bu kıymetli birşeydir yoksa okyanusta bir balık olarak kalırsınız. Birinin oltasının sizi yakalamasının en kolay yolu arama motorlarında görünebilmektir. Tabi kimsenin sizi okyanusta rahatsız etmesini istemeden rahat keyifli yaşayan bir balık olmak istemiyorsanız.

Bu model; az ürün alıp satan ve bu işi denemek isteyenler için harika bir hizmet olmakla birlikte bu yöntemle 10 binlerce ürün satan satıcılar olduğunu da biliyorum, Türkiye'de. Hatta ebay.com'da ürün satmak üzere firmalar kurulduğu ebay iş modeli diye kitaplar yazıldığını bile biliyorum. Bu işi denemenin en az maliyetli en verimli başlangıç yolu budur bence.

İkinci olarak biraz daha gelişmek istiyorsanız, küçük bir web sayfam olsun, kendi sanal pos cihazımdan ödemeleri tahsil edeyim, sitemi biraz daha fazla kişiselleştirebileyim, işime daha yatkın hale getireyim derseniz, yine ben bir satış sitesi yazdırmanızı tavsiye etmem. Çünkü acemi birinin yazdığı sitede binlerce hata, binlerce düzeltme, binlerce çelişki çıkar; çıkmasın derseniz de bu iş çok ciddi bir planlama, zaman ve para ister. Bu konuda da ilk adım hazır satış sitelerinin kullanım haklarını kiralamaktır. Hemenal.com gibi Tekrom Tsoft.com gibi birçok firma bu siteleri uzun zamanda yazmış ve kullanım haklarını belli kapasitelerde belli dönemlerde isteyene kiralıyor. Bu sistemlerde sanal pos entegrasyonu, bazı büyük tedarikçi firmaların ürün entegrasyonu hizmetleri bile size sunuluyor. Hosting desteği, arama motoru optimizasyonu desteği, yani bireysel olarak ulaşması zor ve maliyetli olan bir sürü destek bu yöntem sayesinde sağlanabilir.

İşte bu ikinci metodu da aşarsanız şuanki tecrübeme ulaşmış olursunuz. Buradan sonra siz de bir blog açarsınız yazmaya başlarsınız.


Çok uzatmadan diğer gelir modellerinden de biraz bahsedeyim.

Reklam gelir modeli ilk akla gelenlerden. Bir veya birkaç site oluşturup trafik sağlıyorsunuz bu trafiğe reklam yapıp para kazanıyorsunuz. Google adwords ve adsense bundan sonra klavuz kitabınız oluyor tabii.

Reklam modeli deyince bir model daha ortaya çıkıyor, içerik geliştirerek para kazanabilirsiniz. Basitçe sitenin içine ne yazalım dolduralım ki insanlar oraya ilgi göstersin trafik artsın ve reklam geliri oluşsun. Bence en kalifiye işlerden birisi bu içerik geliştirme işidir, en çok açık burada olacaktır diye düşünüyorum. Farklı, ilgi gören, okumaya izlemeye değer içerikler bence kıymetli olacak ve para edecek.

Son paragraf olarak şunu yazayım, belli bir kitleye, hedefe hitap eden, kaliteli içerik, onun sağladığı trafik, ona yapılan reklam, o reklamın sundukları, sonuçta oluşan ticaret internet üzerinden alternatif bir ticari zincir oluşturacak, önümüzdeki günlerde. Bunların içinde yeralmak isteyebilirsiniz veya istemeyebilirsiniz. Ben istedim.

Yaşadıklarımı aktaracağım daha detaylı e-ticaret yazılarım olacak...



29 Mayıs 2008 Perşembe

Türkiye'nin En Verimli Firması Biziz

Çünkü en gönülden benim ekibim çalışıyor.

Bu makaleyi dışarıdan ordu gibi görünen bir avuç savaşçıma yazıyorum. Eski yeni hala aklında HediyeDenizi.com'un heyecanı olan bütün savaşçılarıma.

Neden bir savaş bu diye soracak olabilir okuyucularımız.

Çünki onlar duvarlarımızdaki bu yazıya bakarak çalıştılar hep,

E-ticarete başladık arkadaşlar.
Balta girmemiş bir ormana giriyoruz.
Önümüze gelecek tüm dalları kesip yolu biz açacağız.

Ne tedarikçiler birşey biliyor olacak bu konuda, ne de müşterilerimiz.
Yani elimizi attığımız herşey SORUN olacak.


Ama bu yolu açacağız.

Ve bu işte sadece bir tek patron vardır, o da müşteridir.
Ve o, sadece parasını başka yere harcayarak, şirketteki herkesi kovabilir.


İnternet sektörü ülkemizde oldukça zor yol katetti. Geleceğinin parlak olduğu hemde çok parlak olduğunda herkes hemfikirdi ama, gelişmesi bütün firmalar açısından oldukça sancılı oldu. Sektör her yıl katakat büyümesine rağmen bir çok firma yeşeremedi bile.

İşte bu ortamda HediyeDenizi.com ekibi alanındaki en iyi arama motoru posiyonunu yakaladı. Müşterilerin hepsini memnun etti.
Hızlı teslim için elinden gelen özveriyi gösterdi.
Üyelerinin mutlu alışveriş deneyimini önemsedi.
Bir paketin aynı gün çıkması günün en önemli işi oldu.
Uzun zaman az maliyetle çok iş yaptı.

Yukarıdaki bu sebeplerden benim firmam yani ekibim Türkiye'nin en verimli en yürekli ekibidir.

Hepsini tebrik ediyorum. İyiki varsınız.

Kaptan-ı Derya

Hayatım Pamuk İpliğine Bağlı

Sanırım "hayatım pamuk ipliğine bağlı" sözünü en içten söyleyen insanlardan biride benimdir.

Biraz bundan bahsedeyim, şöyle ki çıraklıktan kalfalığa geçtiğim yıllarda (2000) ilk profosyonel işim pamuk ipliği tüccarlığı idi. Halen ana iş kolum olan iplik ticareti "Pamuk İplik Tekstil Ltd" adındaki firmam bünyesinde devam etmektedir.

Biricik evladımız HediyeDenizi.com ise bu iplik ticareti sayesinde, yaşam buldu, filizlendi ve yükseliyor.

İleriki yıllarda yazmayı düşündüğüm iplikçilik hatıralarım eminim sektördeki ve yakınımdaki insanların oldukça ilgisini çekcektir.

Bir Hacı Balcı (marteks), bir Ceylan Akgün (venege), bir Ömer Tunç ( seher yıldızı), bir Hüseyin Altun (altunlar tekstil) gibi her biri bir kitap olacak insanlarla yaşadıklarımı zaman zaman buradan veya belki bir kitap olarak yayınlamayı düşünüyorum.

Eminim bu deneyimlerin kitaplaşması, master seviyesinde fiilen bıraktığım eğitim hayatımı legal olarak olmasada doktora seviyesine taşıyacaktır.

Görüşmek üzere.

İnternet Fuarı, Kongresi, ve Şenliği

Geçtiğimiz hafta sonu, ODTÜ/Ankara'da düzenlenen internet şenliğine katıldım. Daha yeni doğmuş kavramlara ev sahipliği yaptığı için şenlik bildiğiniz anlamda geniş katılımlı ve kalabalık değildi ama katılan insanların gözünde tıpkı bir bebeğin doğumunu kutlarmışcasına heyecanlar vardı.

Konuyla ilgili firmalar başta olmak üzere bankalar, tt net, internet medyası temsilcileri çok verimli sunumlar yaptılar. İstatistikler ve ileriye dönük tahminler açıkçası bizi daha da umtulandırdı.

Bende bu etkinliğe kendi evladım HediyeDenizi.com un geleceği için katıldığım. Elimden geldiği kadar bütün konuşmaları tek tek takip edip notlar aldım.

Katılan firmalar arasında internet işinin ruhunu en iyi kavramış firma şüphesiz GittiGidiyor.com du. Bütün kurucu ortakları ve yöneticileri, standları, promosyonları, ve sunumlarıyla dahası hal hareket ve tavırlarıyla, resmen hayran olduğum bir ekiptiler.

Bunun tam tersi fuar bölümünde oldukça büyük bir stand kurmasına rağmen HepsiBurada.com beklediğimden çok daha az bir ilgi ve hazırlıkla şenliğe katılmıştı.

İlk yılına katıldığıma çok seviniyorum. Yıllar sonra "bir avuç firmaydı bu fuarın ilk hali, siz bilmezsiniz çocuklar" diyebilmeyi çok istiyorum.

Burda size bir sürü teknik bilgi vermeye gerek yok, ama 24-26 milyon internet
kullanıcısı olduğu söyleniyor Türkiye'de. Ve tt net yetkilileri büyüme potansiyellerinin en yüksek olduğu alanın internet aboneliği olduğunu söylediler. e-sevindik :)

Sabah biraz erken gitmişim ODTÜ'nün bahçesinde minik bir havuz başında su sesi ve enfes iğde çiçekleri kokusunda bir süre kendimi dinledim, tabii o yazıyla anlatılmaz yaşanır...

Madem Çok Konuşuyorum Neden Dünya Duymasın

Çoçukluğumdan beri bana en çok söylenen cümlelerden biri "biraz az konuş" olmuştur. Şimdi dünya artık özgürlük dünyası, blog ortamında karışan yok sıkılan yok isteyen okusun isteyen okumasın bakalım dolu mu konuşuyormuşum boşmu. Şansımı denemek istiyorum.

İlk makalem bu olsun. Burası bir nevi benim basın sözcüm artık. Resmi açıklamalarımı burdan yapacağım :)