30 Ağustos 2008 Cumartesi

Sonunda Bir Takım Kuracağız

Şimdi az önce Robert Redford dun Son Kale ( Last Castle ) adlı filmini izledik.


Malum bu filmi izlemeye şirket olarak acayip yenildiğimiz bir futbol maçı sonrasında karar verdim. Çünkü maçta organize olamadık sonuçta yenilmedik fena halde ezildik.



Bu cumartesi günü burda olanlara çok teşekkür ediyorum, olamayanlara olumsuz birşey söylemek istemiyorum.

Ama takım olabilmenin ilk adımı birlikte olabilmektir. Bir iş ortamında sosyal anlamda birlikte olabilmek çok kolay olmuyor bu gibi fırsatları değerlendirmek lazım. Özveri hakkında da size yazılar yazdım daha önce.


Şimdi filmi izledik filmde bir sürü konu işleniyor filmde. Beni en heyecanlandıran iki konu var.

Birincisi güçlüye karşı zayıfın bir şekilde galip gelmesi.

İmkansızlıklar içinde olanın bir şekilde bütün imkanlara sahip olana üstün gelmesi, bunun planlanabilmesi, buna cesaret edilebilmesi.



İkinci olarakta generalin ekibi, durumu analiz ve motive etme taktikleri ve süreci.

( Bu ikincisi aranızda yönetim merakı olan varsa onlar için ayrıca dikkat çekicidir. )



filmden hemen sonra

şavaş, ticaret ve futbol hakkında biraz konuştum.

Bana göre bu üçü arasında ilginç benzerlikler var. Üçününde de kuralları ayrı olmasına rağmen, üçü de kazanırsan keyifli zaten birinde kazanmak zorundasın :)

Kaybedersen keyifsiz. Ben kendim bir işe giriştiğimde kesinlikle keyif almak için girerim. Nedense kaybetmek bana çok keyif vermez.

Ben böyle yazınca savaşır gibi futbol oynadığım, ticarette herşeyi caiz gördüğüm anlşılmasın. Tabii ki hepsinin kendine göre kuralları var.

Burda asıl ilginç olan bunları kazanmak için yapılacak şeylerin benzer olması.

Amaç - Analiz - Ekip - Mücadele

Amaç savaşta hayatta kalmak, ticarette para kazanmak, futbolda gol atmak gibi örneklerle özetlenebilir.

Analiz kimle savaşıyoruz, kimle çalışıyoruz, kimle oynuyoruz. Onların gücü, taktikleri, zayıflıkları gibi özetlenebilir.

Ekip kim savaşacak, kim çalışacak, kim oynayacak. Komutanı, lideri, kaptanı, tek tek her ferdi olarak açıklanır.

Mücadele amaç doğrultusunda yaptığın analizle var olan ekiple gerçekleştirebildiğin performans olarak özetlenebilir.



Savaşı bir kenara bırakıp filmden ticarete değerlendirme yapmak istiyorum. Robert Redford filmde savaş tarihine askerlik tarihine adı geçmiş bir Amerikan generali. Son görevinde, gitme denilen bir yere bir ekip göndermiş sekiz insan hayatını kaybetmiş. Oda kendini bundan suçlu görmüş tabii mahkemede böyle düşünmüş zaten, bir askeri hapisaneye gönderilmiş.

Hapisaneye bir geliyorki despot bir albay, şiddetle yönetiyor hapisaneyi, mahkumları düşman görüyor, kulelerden onlara mermi sıkmayıda kahramanlık görüyor. Ayağı savaş alanına basmamış ama kendini komutan zannediyor. Neyse bizim general biraz olaya sessiz kalmayı deniyor ama olmuyor tabii. Kolları sıvayıp işe koyuluyor amaç hapisaneyi ele geçirmek.

Ekibi tek tek analiz ediyor, rakibi ve bütün hamlelerini tek tek analiz ediyor, tıpkı bir satranç oynar gibi isyanı başlatıyor. Şimdi olay isyan gibi görünebilir ama hazırlık ve plan kısmı filmin uzun zamanını alırken, icraat kısa bir bölümünü alıyor. Tıpkı olması gerektiği gibi, ticarette de adım adım her aşama dikkatle planlanmalı. Kar sona yakın zamanda gelir.

Filmdeki gibi herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla ve tam zamanında yapmalı. İster er, ister general birinin görevi ihmali veya yetersizliği toplam başarıyı etkiler.

Sonuçta bu konulu bir çok yazı yazdım sizlere. Bir takım olmadan yanındaki için savaşmadan bir şey kazanılmaz diye.

Bana diyorlarki bu yapmaya çalıştığın özel sektörde olmaz, burda herkes birbirinin kuyusunu kazar. Herkes kendine çalışır. Kurallar koy, tuvalet kullanımından giriş çıkışlara kadar. Senin firma çiftlik gibi. İnatla mücadele edeceğim, sahada ekibimle birlikte bir takım kurana kadar savaşacağım. Bundan emin olun.

İşte bizimde ufak bir firmamız var, bir çok imkansızlığına karşın elinde olan imkanlar da var. Yetenekli azimli ve fedakar çalışanlarımız var. Büyüyoruz. Varolan imkanları analiz edip bunla başarmanın bir çaresini bulacağız.

Bence olacak çok kalmadı.